Kovalar koyuyorum yere
Kanlar yere akmasın diye.
Her yerden kan damlıyor, yüzyıllardır bu böyle.
Toprak kana doyar zannediyoruz,
Ama tam tersi, toprak kana bağımlı olmuş,
kan aktıkça bağrına, "daha, daha" diye bağırıyor,
yırtıyor göğsünü, damlaları yutarcasına, höpürdeterek içine çekiyor.
kan kanı çekiyor, hepsi iz bile bırakmadan sünger gibi emilip gidiyor.
bu yüzden kovalar koyuyorum yere, toprak belki kansızlıktan geberir de,
akan kanlar durur diye.
ama biliyorum, insan var olduğu sürece, yaptığım nafile...
3 Kasım 2010 Çarşamba
Yallah Yallah
gaza bastım, kızları tavladım,
en iyi marka kravatı ben taktım
yallah yallah
şaraptan anlar, suşiye bayılırım
istesem 18 yıllık macallan ile kıçımı yıkarım
yallah yallah
ticarette pirim, ihalelerin gediklisiyim
1'e 10 katmazsam, bildiğin ibneyim
yallah yallah,
arkadaşım, kankim, toprağım, gardaşım,
işim düşerse arar, para istersen kaçarım
yallah yallah
bizim peder çulsuz, bana vermedi bugüne kadar 5 kuruş
peder gelme kapıma 1 kuruş istemeye, kapıdan tekmeyle kovarım
yallah yallah
dinim, imanım paradır; allah, peygamber tanımam
palazlanan rakibim olursa, kırarım boynunu hiç acımam
yallah yallah
dünyada benden önemlisi yok, var diyene takarım
sıra falan beklemem, her yerde aradan kayarım
yallah yallah
yatağa atana kadar karılara itina ile yazarım
sabahı beklemem siker sikmez dışarı atarım
yallah yallah
anamdır, meme vermiş, başımda beklemiş, sarıp sarmalamıştır...
hadi len ordan sıçar gibi doğurmuş bırakmış, anca bağırınca bakmış
ana gibi yar olmaz; o nedenle pederden beter eder
kapıma gelse hemen tekme tokat yumruk kovarım
yallah yallah
tüm bunlara rağmen arada sırada "Ulan ben nasıl insanım; hiç vermeden daha ne kadar alabilirim, insanlara hiç mi insan gibi davranmayacağım, bu dünyanın bir de ötesi var" gibi sorular asla kalbimi sıkıştırmaz; sıkıştırsa sıkıştırsa yediklerim gaz yapmıştır; osurunca rahatlarım.
allah allah
insan olanın değil insanı ezenin dünyasında kötü sonlara alışamayıp,
hala iyi son bekliyorsan esas en büyük yallah da sana:
yallah yallah allah allah
en iyi marka kravatı ben taktım
yallah yallah
şaraptan anlar, suşiye bayılırım
istesem 18 yıllık macallan ile kıçımı yıkarım
yallah yallah
ticarette pirim, ihalelerin gediklisiyim
1'e 10 katmazsam, bildiğin ibneyim
yallah yallah,
arkadaşım, kankim, toprağım, gardaşım,
işim düşerse arar, para istersen kaçarım
yallah yallah
bizim peder çulsuz, bana vermedi bugüne kadar 5 kuruş
peder gelme kapıma 1 kuruş istemeye, kapıdan tekmeyle kovarım
yallah yallah
dinim, imanım paradır; allah, peygamber tanımam
palazlanan rakibim olursa, kırarım boynunu hiç acımam
yallah yallah
dünyada benden önemlisi yok, var diyene takarım
sıra falan beklemem, her yerde aradan kayarım
yallah yallah
yatağa atana kadar karılara itina ile yazarım
sabahı beklemem siker sikmez dışarı atarım
yallah yallah
anamdır, meme vermiş, başımda beklemiş, sarıp sarmalamıştır...
hadi len ordan sıçar gibi doğurmuş bırakmış, anca bağırınca bakmış
ana gibi yar olmaz; o nedenle pederden beter eder
kapıma gelse hemen tekme tokat yumruk kovarım
yallah yallah
tüm bunlara rağmen arada sırada "Ulan ben nasıl insanım; hiç vermeden daha ne kadar alabilirim, insanlara hiç mi insan gibi davranmayacağım, bu dünyanın bir de ötesi var" gibi sorular asla kalbimi sıkıştırmaz; sıkıştırsa sıkıştırsa yediklerim gaz yapmıştır; osurunca rahatlarım.
allah allah
insan olanın değil insanı ezenin dünyasında kötü sonlara alışamayıp,
hala iyi son bekliyorsan esas en büyük yallah da sana:
yallah yallah allah allah
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)