19 Temmuz 2010 Pazartesi

Türküm, Her Konuda Uzmanım!

Bana aksini kimse söylemesin! Hepimiz kardeşiz biliriz birbirimizi!
Siyasetten, teknolojiye, dış politikadan, spora, edebiyattan kümes hayvancılığına; milletçe, vatanca, mahallece; herşey hakkında mutlaka ama mutlaka bilgi sahibiyiz, yorum yapabiliriz.
Diğer milletler sanatla, iş bitiricilikle, çalışma azmiyle, tembellikle, kural tanımamazlıklarıyla, vb. gibi özelliklerle anılırken biz, maaşallah (!), bilgiyle yoğrulmuş olmakla övünebiliriz. Bu arada bu tespitte tamamen bize özgüdür, hiç kimsenin dışarıdan bizleri bu şekilde gördüğünü sanmıyorum!
Günlük hayattan tutunda en üst düzey devlet adamlarına kadar herkes bu söyleme dahil edilebilir. Örnek? Daha çok ne var:
- Evimize gelen tamirci, bizim elimizi kirletmek istemediğimiz için çağrılmıştır. Yoksa su tesisatını, çamaşır makinesini, LCD televizyonu kendimiz tamir edebiliriz. Tamircilerde bunu bilir, sağolsunlar fiyatlandırmayı; engin tecrübe ve bilgi birikimimiz sonucunda yaptıkları tamirata istinaden, ona göre yaparlar!
- Satıcılar - pazarlamacılar! İşiniz çok zor. Çünkü satmaya çalıştığınız herşeyin maliyetini biz biliyoruz. Bir bilgisayar aslında 50 USD, röntgen cihazı 125 Euro, standart binek arabalar en çok 5.000 TL, tohumu şimdi belkide milyon TL olan domates taş çatlasa 50 kuruş, uzay mekiği camı 1.000 USD, vb gibi, vb gibi, vb gibi.
Yanlış anlaşılmasın bu yetneğimiz sadece mal değil hizmet içinde geçerlidir. Makarna markette 1 lira ise restaurantda da en fazla 3 lira olmalıdır. (1'e al 3'e sat, altın distribütör kuralı). Zaten restaurant da kira, elektrik ödemez; garsona, aşçıya, devlete de para vermez!
- Askerler, polisler! Kadını erkeği, çoluğu çocuğu hepimiz asker doğduğumuz için sizin işiniz de çok zor. Mahallenin Dudu teyzesinden, basınımızın kadın yazarlarına; hepimiz ya polis ya da asker kimliğini bastırmış militer pimi çekilmeye hazır bombalarız aslında. Bize bırakın sınırları bakın nasıl koruyoruz vatanı! Binlerce ama binlerce mağaradan, inanılmaz zor bir araziden meydana gelen Güneydoğu! Ver silahı, topu, uçağı kahvedekiler; bak nasıl dümdüz ediyorlar seni!
- Ekonomistler, iktisatçılar, finansçılar! 56+23, 4x9 gibi komplike işlemleri bile hesap makinesi ile bütünleşen elleri ile 23 salisede hesaplayan ellere, bırakın yaptığınız tüm işleri ekonomist, iktisatçı, finansçı geçinenler. Kalkın masalarınızdan, bilgisayarın başından. Ders okulda, ekonomi pazarda, takside, bakkalda çözülür! Yap maaşlara, taksimetreye zam, düşür elektrik, suyu, doğalgazı; yürüsün ekonomi tıkır tıkır. Çünkü önemli olan niyettir, evrene salmaktır, iddiadır, milli piyangodur, altılıdır. Sen salamıyorsun ama 70 milyon salıyor evrene tüm bunları; kazanmak kaçınılmaz; işi bilene bırakırsan!
- Monşerler, Dışişleri Çalışanları, MIT, Bürokratlar! Zaten Silahlı Kuvvetler halka devredildiği için, halkımızın işi kolaylaştı. Önce dalıyoruz Irak'a, hop oturuyoruz petrolün başına. İkinci Dünya Savaşında Hitlerin doymak bilmemezliği, hırsı yüzünden, gereksizce Rusya'da darbe üstüne darbe aldığı ve savaşı kaybettiği söylenir. Gereksizce değil tam tersi en planlı hareketlerinden biridir, kendisine karşı çıkabilecek tüm ülkeleri bertraf etmeye çalışırken bir yandan da Rusya üzeriden Hazar petrollerine, Kuzey Afrika'dan da Arap petrollerine ulaşmaya çalışmış ancak çoğu yerde görmediği direnişi bu bölgelerde görmüş ve aynı anda çok cephede savaşmanın yıpratıcılığı nedeniyle yıkıma uğramıştır. Enerji kaynaklarından birine ulaşıp, güvenle kullanabilseydi, şu an dünyada çok farklı bir düzen olabilirdi. Kısacası Hitler yiyemedi, bize kimse havadan petrol yedirmez.
Irak'a dalamıyorsak, hop Azerbaycan üzerinden Türki Cumhuriyetlere ulaşıyoruz. Tercümanlar vasıtası ile anlaşıyoruz, paşa paşa yaşıyoruz. Arada onlarla konuşurken, Öz Türkçeyi konuşan asıl onlar olmalarına rağmen, "Bu ne biçim Türkçe yav!" diye gülüyoruz, eğleniyoruz.
2 günde ele geçirilecek, 3 günde dizlerimize kapanacak, gemilerle ve uçaklarla (yakıt transferi bile nasıl olacak uçaklara bilmiyorum) yıkıma uğratılacak sırasıyla Yunanistan, İran ve İsrail. Yazmak kadar kolay, çocukların asker oyuncakları ile oynaması kadar basit.

Uzun lafın kısası, herşeyde uzmanız biz. Dünyayı yönetir, ekonomileri patlatır, yan bakanı döver, köşeleri dört döneriz.
Sonumuz hayırlı olur umarım!